Sonucu Daralt
Yayıncı Kategori
Yayıncı
(x)Ayışığı Kitapları
Eser Sahibi
Sıralama : Göster :
Toplam 88 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Tarihte yalnızca birkaç papa için kullanılan Magnus (Büyük/Yüce) unvanın sahiplerinden biri olan Papa I. Gregorius (ö. 604), Roma Katolik Kilisesi’nin en önemli isimleri arasında yer almakta ve Orta Çağ Avrupası’nın kurucularından biri olarak kabul edilmektedir. Papa I. Gregorius’u bu derece önemli kılan hususların neler olduğunun incelendiği bu çalışmada, üç temel hususun öne çıktığı söylenebilir. Bu hususlardan ilki, Gregorius’un yazmış olduğu eserler ve mektuplardır. Yaşadığı dönemdeki diğer papalarla kı
290 TL.
Ortaçağ coğrafya kitapları özellikle tarihçiler arasında ilk elden kaynaklar olarak gösterilmektedir. Bunun başlıca sebebi, eserlerde yer alan bilgilerin çoğunun bizzat yazarları tarafından doğrulanan bilgiler olmalarıdır. Kaynak niteliğinde olmalarının dışında, içeriklerinin zengin olmalarının da bu açıdan önemi büyüktür. Zira, tarihî ve coğrafî bilgilerin yanı sıra ekonomik, kültürel, antropolojik, filolojik bilgiler de mevcuttur. Bu bakımdan bu eserleri, kültür tarihinin temel kaynakları arasında değerle
140 TL.
Çağdaş müslüman düşünürlerin ilginç bir temsilcisi olan Hasan Hanefi’nin elinizde bulunan bu çalışması, Dirasat İslamiyye (İslami İncelemeler) adlı kitabında yer alan, "Eski kültürümüzde insan niçin ihmal edildi?" ve "Eski kültürümüzde tarih niçin ihmal edildi?" başlıklı iki incelemesi ile Marinus van den Boom’un "Devrimci Bir Düşünür: Hasan Hanefi" adlı incelemesinden oluşuyor. Hasan Hanefi’nin bu çalışmasında insan ve tarih konularını ele alışı, müslümanların bilim alanındaki ilerleme ve belirlemelerini f
70 TL.
Bu kitapta, tek amaçlarının dini tebliğ yapmak olduğunu iddia eden, esasında emperyalist beklentilerle Osmanlı ülkesine gelen misyonerlerin düşünce ve davranışlarına dayanak yaptıkları Protestanlık düşüncesi ve ritüelleri, yoğun teolojik tartışmalara girilmeden anlatılarak, inanç-misyoner uyumu ve uyumsuzluğu ortaya ko-nulmaya çalışılmıştır. Misyonerlik üzerine çalışan farklı disiplinlere mensup araştırmacılar için bir yol rehberi olarak tasarlanan bu çalışmada kullanılan üslup; sadece konu olan kişi ya da
250 TL.
Bu çalışmamızda genelde tarihle, özelde ise Kur’ân’ın tarihe bakışı ile ilgili olarak söylenenleri ifade ettikten sonra, konuyu eleştirel bir bakış açısı ile ele almaya çalışacağız. Daha sonra bu eleştirilerin üzerine kendi tezimizi yerleştirme gayreti güdeceğiz. Bugüne kadar tarihle ilgili olarak dile getirilen söylemlerin geleneksel bir bakış açısı taşıdığı görülmektedir. Bu gelenek, uzun yıllar herhangi bir değişime uğramamış ve tarihçilik mesleği, bilgilerin bir araya getirilerek derlenmesi görevini ifa
225 TL.
Sözlü kültürün hâkim olduğu toplumlarda bir anlatının isnat edildiği kişilerin kimler olduğu veya içeriğinin gerçekliği, yazılı kültürdeki kadar önem arz etmemiştir. Sözlü kültürün muhatapları açısından önemli olan, o anlatının işlevi ve değeridir. Bu durum kuşkusuz dini metinlerin özellikle de Yahudi Kutsal Kitabı’nın oluşum süreci için de geçerlidir. Bu nedenle yazılı kültürün etkisini sürdürdüğü Orta Çağ’ın sonuna dek Kutsal Kitap’ın içeriği ve yazarı konusunda birtakım kuşkular dile getirilmiş olsa da M
120 TL.
Hint dini düşüncesinde kurtuluşu gerçekleştirme yollarından bir tanesi ve belki de en etkilisi mistik filozof teolog Adi Şankaraçarya (ö. 820) tarafından sistematik hale getirilen Advaita Vedānta öğretisidir. Bu çalışmada, Ortaçağ döneminde Budizm’in ve İslam’ın yayılmasına karşı bir set görevi gören ve Hindu kimliğin korunmasını sağlayan Advaita Vedānta öğretisi ortaya konmaya çalışılmıştır. Adi Şankaraçarya Brahman (Mutlak Varlık), Ātman (insan), māyā (illüzyon) ve mokşa (kurtuluş) kavramları çerçevesinde
150 TL.
Batı manastır geleneğinin manevi babası ve Avrupa’nın koruyucu azizi olarak kabul edilen Aziz Benedikt (480-573), yüzyıllar boyu neredeyse tüm Avrupa’da tek geçerli manastır nizamnamesi olarak kullanılacak Regula Benedicti adlı eseriyle Batı manastır yaşamına damgasını vurmuş bir şahsiyettir. Aziz Benedikt, dua ve çalışmayı manastır yaşamının merkezine koymuş ve Doğu manastır geleneğinde var olan bekârlık, iffet, alçakgönüllülük, itaat, istikrar, sessizlik gibi birçok değeri benimseyip, bunları Batı kültü
250 TL.
Seyyid Kutub'un Fî Zılâli'l-Kur'an adlı tefsiri, çağdaş bir tefsir olmasının da etkisiyle Müslümanlar arasında hızla yayılmış ve büyük yankı uyandırmıştır. Bu eser Müslümanlar arasında önemli bir kesim tarafından sadece bir tefsir kitabı olarak değil, aynı zamanda bir eğitim ve davet metodu olarak da kabul edilmiş, İslam toplumu için yazılmış bir rehber olarak görülmüştür. Elinizdeki bu çalışmada Seyyid Kutub'un, hem günümüz İslam dünyasında hem de özellikle Türkiye'de büyük bir üne kavuşan Fî Zılâli'l-Kur
100 TL.
Bu kitapta, tek amaçlarının dini tebliğ yapmak olduğunu iddia eden, esasında emperyalist beklentilerle Osmanlı ülkesine gelen misyonerlerin düşünce ve davranışlarına dayanak yaptıkları Protestanlık düşüncesi ve ritüelleri, yoğun teolojik tartışmalara girilmeden anlatılarak, inanç-misyoner uyumu ve uyumsuzluğu ortaya ko-nulmaya çalışılmıştır. Misyonerlik üzerine çalışan farklı disiplinlere mensup araştırmacılar için bir yol rehberi olarak tasarlanan bu çalışmada kullanılan üslup; sadece konu olan kişi ya da
135 TL.
Umre için kutsal topraklara giderken günlük tutmaya karar vermiştim. Düzenli olarak tuttuğum günlüğü İstanbul'a dönünce temize çektim. Birtakım düzeltmeler ve ilaveler yaptım. Her günün ardına da Hz. Peygamber için söylenmiş bir şiir ilave ettim. Daha sonra ortaya böyle bir kitapçık çıktı. Bu kitapçık bir kutsal topraklar rehberi değil. Sadece, umre için Mekke ve Medine'ye gidecek olanlara bir fikir vermek, plan ve programlarında yardımcı olmak amacıyla hazırlandı. Faydalı olması için mutlaka bir siyer kita
70 TL.
Spinoza, kutsal kitap eleştirisini sadece metnin muhtevası ile sınırlamamış; metnin yazarının da tartışmalı olduğunu belirtmiştir. Ona göre; Tevrat metninin yazarının hz. Musa olması mümkün değildir. Spinoza, metnin sahibinin şüpheli olmasından hareketle, söz konusu metinden otorite devşirmenin de mümkün olmayacağı sonucuna varır. Netice olarak Spinoza, siyasi ve dini makamların hiçbirisinin 'Tanrı adına' otorite sahibi olduğunu iddia etmesinin doğru olmayacağı sonucuna varır. Yani, beşer ürünü olan bir 'me
100 TL.
Mübâreze, Orta Çağ'da çok sayıda millet tarafından bilinen ve uygulanan bir savaş taktiğidir. Bulabildiğimiz örneklerden hareketle bu savaş şeklinin Araplar, Filistinliler, Yahudiler, Yunanlılar, Hintliler, Persler, Gürcüler, Çinliler, Gurlular, Bizanslılar, Kürtler ve Türkler arasında yaygın olduğunu söyleyebiliriz. Yine teke tek savaş, teke tek çarpışma, teke tek vuruşma veya mübâreze terimleri çok aşina olduğumuz kavramlar arasındadır. Bununla birlikte bu savaş şekli mitler ve destanlar göz ardı edildiği
180 TL.
Elinizdeki bu küçük çalışma konuyla ilişkili kısa bir giriş ile dinler tarihiyle alakalı üç ayrı İngilizce makalenin tercümesinden oluşmaktadır. İlk makale retorikçi Lucian'ın De Dea Syria'sıdır. Bu eserin tercümesi için Roy Darcus'un A New Translation Lucian's De Dea Syria (1967) adlı çalışmasındaki metin esas alınmış fakat Grekçe nüshasıyla mukayese edilmiştir. İkincisi The Marian Relics at Constantinople adını taşıyan John Wortley'in makalesidir ve Greek, Roman and Byzantine Studies'de (2005) basıl
70 TL.
Hint dansları dünyanın en eski dansları arasında yer almaktadır. Yaklaşık olarak M.Ö ikinci yüzyıla dayandırılan bu danslar, günümüze gelene değin çeşitli değişimlere uğramıştır. Tarihsel süreç içerisinde dansların isimlerinde ve kurallarında değişimler meydana gelmiş olsa da Hint danslarında özü itibariyle değişime uğramadan aynı kalan esaslar da mevcuttur. Bu dansların temelde Natyaśāstra eserine dayandıkları iddia edilir. Bunun aksi olarak belirtilen görüşlerde ise bu dansların, klasik oldukları kad
70 TL.
Kazvinî'nin Âsâru'l-Bilâd ve Ahbâru'l-İbâd adlı eseri, tarihî coğrafya alanının önemli bir eseri olmasına rağmen, gerek Türkiye'deki ve gerekse yurt dışında yapılan akademik içerikli yayınlarda yeterli ilgiyi görmemiştir. Bunun nedenlerinden birisi olarak yazarın diğer eseri Acâibü'l-Mahlûkât ve Garâibü'l-Mevcûdât'ın daha çok ilgi görmesi gösterilebilir. Zira bu eser uzun yıllar Osmanlı medreselerinde okutulmuştur. Ama Kazvinî'nin daha çok bölgesel coğrafya ile alakalı olan Âsâru'l-Bilâd ve Ahbâru'l-İbâd'ı,
600 TL.
Çocukluğumda az da olsa atlara ilgim olmuştu. Hele de hasat aylarında Dobruca'nın uçsuz bucaksız buğday tarlalarını kanatlı orak makinelerine koşulan iki çift atın ön sağdakinin üzerinde, yakıcı güneşin altında, gün boyu atları yedmek (yönetmek) hiç de kolay bir iş değildi. Onları çeşmeye sulamaya götürüp getirmek ve diğer zamanlarda merada otlatmak da biz çocukların işi idi. 1950'li yılların başında zorunlu kooperatişeşme neticesinde köyün tüm atları Koca İbrahim'in harmanına kurulan büyük ahırlara topl
70 TL.
Efrotes-Tiglat veya Fırat-Dicle, Greklerin adlandırdığı şekilde'iki nehrin arası',daha bildik bir ifadeyle Mezopotamya. Prehistorik dönemlerden beri dünyanın merkezi. Tevrat'a göre gan eden, yani 'cennet bahçesi; Yeryüzünde hiçbir uygarlık Mezopotamya'da ortaya çıkanlar kadar dünyayı şekillendirmemiştir. Tarih, siyaset, mimari ve sanat bu topraklardan başlayarak dünyaya yön vermiştir. Modern dünyayı oluşturan dini düşünce bu coğrafyada ortaya çıkmıştır. Mezopotamya yaklaşık elli bin yıldır iskan mahalidir.
70 TL.
7. Yüzyıl Ermeni yazarları arasında Arapların Ermenistan'daki ilk istilalarından söz eden tek kişi Piskopos Sebeos'tur. Çağdaşı olduğu Sasanilerin çöküşünü anlatır ve bunu bize sunduğu olayların çoğunda hazır bulunmuş bir yazarın yetkinliğiyle yapar. Gerçi o olayları bir eleştiri süzgecinden geçirmeksizin vermiştir ama bunu yaparken zamanının olağan davranışına, gerek Bizanslı gerek Arap tarihçilerin yaptıklarına ters düşmüş de olmuyordu. Çoğuna tanık olduğu ya da görgü tanıklarından dinlediği olayları a
130 TL.
Sıralama : Göster :
Toplam 88 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1