Sonucu Daralt
Yayıncı Kategori
Yayıncı
Eser Sahibi
Sıralama : Göster :
Toplam 932 kayıt bulunmuştur Gösterilen 32-48 / Aktif Sayfa : 3
30 yıldan fazla süren bir araştırma ve çalışmanın ürünü olan Osmanlı Çağında Kafkasya ve Kafkasyalılar 1454-1829 (Tarih, Toplumlar, Ekonomiler) isimli kitabımızın birinci cildinde dört yüzyıla yakın bir dönemde, bölgeye hâkim olmak için birbirleriyle mücadele eden üç büyük devletin (Osmanlı, Rusya ve İran imparatorlukları) Kafkasya’daki siyasî, askerî ve diplomatik faaliyetlerini okuma imkânı bulacaksınız. Kitapta yerel hümdarlar, padişahlar, şahlar ve çarlar ile onların vezirleri, bakanları, hanl
600 TL.
Bu kitapta, tek amaçlarının dini tebliğ yapmak olduğunu iddia eden, esasında emperyalist beklentilerle Osmanlı ülkesine gelen misyonerlerin düşünce ve davranışlarına dayanak yaptıkları Protestanlık düşüncesi ve ritüelleri, yoğun teolojik tartışmalara girilmeden anlatılarak, inanç-misyoner uyumu ve uyumsuzluğu ortaya ko-nulmaya çalışılmıştır. Misyonerlik üzerine çalışan farklı disiplinlere mensup araştırmacılar için bir yol rehberi olarak tasarlanan bu çalışmada kullanılan üslup; sadece konu olan kişi ya da
250 TL.
Çağdaş müslüman düşünürlerin ilginç bir temsilcisi olan Hasan Hanefi’nin elinizde bulunan bu çalışması, Dirasat İslamiyye (İslami İncelemeler) adlı kitabında yer alan, "Eski kültürümüzde insan niçin ihmal edildi?" ve "Eski kültürümüzde tarih niçin ihmal edildi?" başlıklı iki incelemesi ile Marinus van den Boom’un "Devrimci Bir Düşünür: Hasan Hanefi" adlı incelemesinden oluşuyor. Hasan Hanefi’nin bu çalışmasında insan ve tarih konularını ele alışı, müslümanların bilim alanındaki ilerleme ve belirlemelerini f
70 TL.
Modernleşmenin önemli unsurlarından biri olan tramvay, İstanbulluların hayatını kolaylaştırması ve yaşam kalitesini yükseltmesiyle, işletmeye başladığı ilk yıllarda büyük bir memnuniyetle karşılanmıştır. “Tramvay öncesi, Topkapı veya Yedikule’de oturan bir bakkal, kunduracı veya terzi çırağı, Hocapaşa’ya yahut Beyazıt’a elinde fenerle gün ağarmadan yola çıkarak ulaşmaktadır. Akşam ezanından sonra dükkânını kapatan esnaf, zifiri karanlığa gömülen sokaklardan yine aynı yolu yürüyerek evinin yolunu tutmakt
200 TL.
Mevlevîlik, bir tarikat olmasının yanı sıra yetiştirdiği birçok şâirle de mektep olma özelliğine sahip mühim bir yapı olarak bilinmektedir. Türk edebiyatının en parlak dönemlerinden olan XVII. yüzyılda bu mektepte yetişmiş şâirlerden biri de Dânişî Ali Dede olmuştur. Kudüs ve Lefkoşa Mevlevîhânelerinin postnişînliğinde bulunmuş olan Dânişî Ali Dede, şahsı, yetiştirdikleri ve ailesiyle Mevlevîlik tarihinde önemli bir yer edinmiş; şiir vadisinde de usta şâirler seviyesinde eserler ortaya koymuştur. Şimdiye
480 TL.
Tükendi
Bir gün, ne yazık ki çok gecikmiş de olsa, bu şehir için hazırlanacak olan Sivas Ansiklopedisi ete kemiğe bürünürse Kadir Üredi'nin elde bulunan üç kitabı, bu eserin vazgeçilmez kaynakları arasında yer alacak, kendisi ise hak etmiş bir Sivaslı sıfatıyla hayatı, eserleri ve resmiyle bir madde başı olarak Ü harfinde arz-ı endam edecektir. Allah'tan ona sağlık vermesini dilerim. Bildiklerine, gördüklerine, tanıklık ve incelikli fark edişlerine her zamankinden daha fazla muhtacız. Herkese sayın ve beyefendi diy
250 TL.
Sınırlarının güvenliği ve sınır ötesinin denetimini sağlamak isteyen tüm devletler için istihbarat yüzyıllar boyunca önemini korumuştur. Devlet geleneğinin ayrılmaz bir parçası olan bu kavramın, Osmanlı dönemindeki yapısı ve işleyişi, son dönemde oldukça ilgi ve akademik merak uyandıran bir konudur. Elinizdeki kitap, erken dönemden itibaren Osmanlı merkez idaresinin sahip olduğu istihbarat algısına, istihbaratı hangi kanallar vasıtasıyla elde edip nasıl kullandığına, istihbarî faaliyetlerin hangi sahada ne
300 TL.
Bu çalışma, dönemin Avrupa’sında “en çok satan” kitaplardan birinin, Osmanlı Türkçesine aynı senede kazandırılan iki farklı tercümesini derinlemesine incelemektedir. 19. yüzyılın ünlü popüler iktisatçılarından Otto Hübner’in 1852 yılında yayımladığı Der kleine Volkswirth (Küçük İktisatçı) adlı kitap, modern iktisat düşüncesinin Osmanlı coğrafyasına girişinde etkili olan ilk eserlerden biri olmuştur. Fransızca, İspanyolca, İtalyanca, Portekizce, Felemenkçe gibi dillere çevrilerek birkaç baskısı yapılan eser,
250 TL.
Ülker Ardıçoğlu 1935 yılında Harput’ta eğitimci bir ailenin ferdi olarak dünyaya gelir. Uzun yıllar yaşadığı zorluklar ve ailevi sebepler eğitim hayatını sekteye uğratsa da bitmek bilmeyen okuma arzusu önce Almanya ardından da Türkiye’de ki pek çok eğitim kurumunun kapılarını aralar. Alman Dili ve Edebiyatı eğitiminden sonra Arkeoloji branşıyla devam eder. Bundan sonraki yıllar Elazığ Fırat Üniversitesindeki hocalığı ve Elazığ Müzesi Müdireliğiyle Doğu Anadolu’nun kültürel zenginliği yüksek şehirlerinden bi
500 TL.
Bu çalışma, Basra Körfezi inci avcılığı ve ticaretinin genel olarak nasıl bir tarihi süreçten geçtiğini, inci avcılığının icrasını, inci avcılarının çalışma ve yaşam koşullarını, çıkarılan incilerin ne şekilde bir ticari organizasyonla alıcılara ulaştırıldığını; Körfez’deki siyasi, ekonomik ve sosyal grupların birbirleriyle olan ilişkilerini, İngiltere’nin 1820’den itibaren bölgede attığı adımların kendine ve bölgeye neler getirdiğini incelenmiştir. Bununla birlikte Osmanlı Devleti’nin Basra Körfezi ile ola
150 TL.
Bu çalışmamızda genelde tarihle, özelde ise Kur’ân’ın tarihe bakışı ile ilgili olarak söylenenleri ifade ettikten sonra, konuyu eleştirel bir bakış açısı ile ele almaya çalışacağız. Daha sonra bu eleştirilerin üzerine kendi tezimizi yerleştirme gayreti güdeceğiz. Bugüne kadar tarihle ilgili olarak dile getirilen söylemlerin geleneksel bir bakış açısı taşıdığı görülmektedir. Bu gelenek, uzun yıllar herhangi bir değişime uğramamış ve tarihçilik mesleği, bilgilerin bir araya getirilerek derlenmesi görevini ifa
225 TL.
Borç Kitabı’nda borç anlayışının kaynakları, klasik edebiyatımızın borç konusuna bakışı, Dede Korkut’ta borç kavramı, borcun inkarı, borcu ödeme biçimleri, Osmanlı toplumunda borcun hangi kaidelere bağlandığı ve borcu kayıt altına alan Uygur sivil belgeleri inceleme altına alınmıştır. Anadolu ağızlarında borç ilintili sözcükler tespit edilmiştir. Kitapta; Lozan antlaşmasının bize yüklediği borcu Celal Bayar’ın altın üzerinden ödenmesi yerine kağıt paraya sabitlenerek ödenmesi kararını aldırması, yoksa Cumhu
180 TL.
Bu kitap kan bağı anlayışını edebiyattan ve tarihten örneklerle irdelemektedir. Kan bağına rağmen kabul edilmeyiş, meşruiyet tanımıyla ilgilidir. Kardeşlik, kan bağıyla olabileceği gibi dünya ve ahiret kardeşliği, süt kardeşliği, üvey kardeşlik, evlat edinilme yoluyla kardeşlik, kan kardeşliği, dünya ve ahiret kardeşliği ve esnaf kardeşliği gibi mecazi anlamdaki açılımlarıyla da toplumda varlık göstermiştir. Türkçe gayri meşru çocuğu pek çok farklı sözcükle adlandırmış, edebiyatımızda gayri meşru çocuğu kon
200 TL.
Vefa ile vefasızlık birbirini tanımlayan iki kavramdır. Biri olmadan diğerinin varlığından söz edemeyiz. Klasik edebiyatımız cefayı vefa saymaktadır, vefalı aşık cefa çekmelidir. Türkülerimizde de vefasıza seslenip vefasızlığından söz etmektedir. Ama sanki aşığı da vefasızlık cezbetmektedir. Eski Uygur Türkçesinde vefasıza sitem eden mektuplar vardır.
150 TL.
Mehmed Selim Paşa 19. Yüzyılın başlarında Osmanlı tarihinde önemli izler bırakmış bir devlet adamıdır. Silistre, Rumeli, Halep ve Şam Valiliklerinin yanında, Osmanlı Devleti’nin içerde ve dışarda büyük problemlerle uğraştığı bir dönemde; 1824-1828 yılları arasında sadrazamlık yapmıştır. Sultan II. Mahmud’un tasarladığı radikal reformların başarıya ulaşmasında hatırı sayılır gayretleri olan önemli şahsiyetlerden biridir. Bilhassa Sadrazamlığı sırasında, Yeniçeri Ocağı’nın kaldırılma sürecinde ortaya koyduğu
180 TL.
Sıralama : Göster :
Toplam 932 kayıt bulunmuştur Gösterilen 32-48 / Aktif Sayfa : 3