Sonucu Daralt
Yayıncı Kategori
Yayıncı
(x)Kitabevi Yayınları
Eser Sahibi
Sıralama : Göster :
Toplam 838 kayıt bulunmuştur Gösterilen 40-60 / Aktif Sayfa : 3
Ozanımız Sándor Petőfi. kimin ozanı ama? − Dünyanın ozanı. − Petőfi en uluslararası Macar ozanı, Dünya edebiyatında yerini çoktan bulmuştur. − Ülkenin ozanı. − Petőfi’yi Macar edebiyatının en ulusal ozanı olarak da niteleyebiliriz. Macaristan’da bir kamu araştırmasını düzenleyerek, bir şair adını söyleyin derseniz, eminim hemen hemen herkes Petőfi, diyecek. Kafamızda şair kavramı eşit Petőfi’dir çünkü. − Sistemlerin ozanı. – ”Bayrağımız Petőfi” şiarı sosyalist dönemin ürünü ise de son bir buçuk asır i
150 TL.
Alpaslan Demir’in “Osmanlı’da Yaşamak” ve “Osmanlı’da Ölmek” adlı kitap serisinin son çalışması “Osmanlı’da Arafta Kalmak”. Yazar, ilk iki kitabında daha ziyade Osmanlı Devleti’nde yaşayan halkın, pek değinilmeyen gündelik hayatına dokunmaktaydı. Üçleme olarak niteleyebileceğimiz bu çalışmada ise halkın hayatın her aşamasında karşılaştığı, aciz kaldığı durumlarda son çare olarak devletine/hükümdarına başvurmak zorunda kalması hikaye tadında anlatılmakta. Osmanlı’da, insanların doğumdan ölüme uzayan hayat
150 TL.
Alpaslan Demir “Osmanlıda Yaşamak” adlı eserinde avamdan havasa Osmanlının farklı ve renkli hayatlarından, bir çırpıda okuduğumuz akıcı ve çarpıcı örnekler sunmuştu bizlere. Şimdi ise “Osmanlıda Ölmek” adını verdiği bu çalışmayla Osmanlıda yaşamanın bir bedeli olduğunu, bu bedelin de nihayette “ölüm” ile neticelendiğini hatırlatıyor, bazen acımasız da olsa. Osmanlı Devleti kendini “Devlet-i Ebed Müddet” olarak nitelendiriyor yani sonsuza kadar yaşayacak devlet. Elbette bu sıfatı kazanmak için Osmanlıların d
150 TL.
Şark edebiyatı, şiirin egemen olduğu bir edebiyattır. Sözü belirli kalıplar içinde söylemek durumunda olan şuarâ, izahı sayfalar tutabilecek manayı bir manzumeye hatta bir beyite sığdırmaya çalışmış ve bu yüzden teksifi söyleyişi tercih etmiştir. Şiirini semboller, mecazlar, telmihler ve edebî sanatlarla kurmuş; daima sıradan okuyucunun anladığından daha fazlasını söylemiştir. Birden fazla anlam içeren bu şiirin anlaşılabilmesi ve şairi yetiştiren muhitin estetik zevkinin kavranabilmesi için metin şerhine i
200 TL.
Taksi Kitabı’nda Türkiye’de taksi hizmetinin tarihçesi, taksilerin teşkilatlanması, İstanbul’da taksici olmak ve taksi plakası edinmenin güçlükleri, Almanya’da taksici Türkler gibi taksiciliğin teşkilatlanması anlatılmaktadır. Her meslekte olduğu gibi taksicilerin kullandığı bir jargon ve taksicilik mesleği ile gelişen bir kültür vardır. Bu kültür edebiyat metinlerinde de ele alınmıştır. 1950’li yıllarda Kıbrıs’ta Rumların Türklere yönelik saldırı, ambargo ve ablukalarına karşılık Kıbrıslı Türkler “Türk’ten
200 TL.
İzmir’de Şimendifer Mektebinin kurulmasıyla trenlerimizi yabancılara muhtaç olmadan yürütmüş, Milli Mücadelede trenler bizim için çalışabilmiştir. Tren sesi doğada duyulmamış bir sesti. O ses şiirimize, gurbet hikâyelerine,manilere girmiş ve ayrılığın imgesi olmuştur. Tabi, Türk sineması da treni sahiplenmiştir. Tren Kitabı; trenin Osmanlı’ya gelişini, güzergahlarını, garlarını,kongrelerini, edebiyatımızdaki ve beyaz perdedeki yerini anlatmaktadır.
300 TL.
Modern edebiyatımız aşkı itiraf etmenin zorluğunu; namus, hayat tarzı seçimi gibi konularda yaşanan kaygıları, tereddütleri, arafta kalma hallerini, kararsızlıkları, ikilemleri işlemiştir. Orhan Seyfi Orhon’un “Tereddüt” veya “Sarahaten acaba söylesem darılmaz mı?” şiirine Ali Rifat Çağatay’ın yazdığı beste Türk müziğinin en sevilen parçalarından biri olmuştur. Divan edebiyatı şairi Şeyhî aşkın tereddüt kabul etmediğini anlatan bir gazel yazmıştır. Tereddüt anlamına gelen en eski kelimemiz Eski Uygur Türkçe
250 TL.
Harika bir icat olan radyo bizde heyecanla karşılanmış, radyo dinlemek, radyoya sahip olmak için büyük zahmetlere girilmişti. Radyonun tekniğine akıl sır erdiremeyenler radyoya “cin fırıldağı” gibi isimler takılmıştı. Radyo iktidarın sesiydi: Mareşal Fevzi Çakmak öldüğünde radyo gereken saygıyı göstermemiş, gün boyu radyoda oyun havaları çalmış, halkın kızgınlığı cenazeyi tam bir mitinge dönüştürmüş, “Milli Şef” İnönü’ye karşı tepkiler büyümüştü. Hitler’in propaganda bakanı Joseph Goebbles radyonun önemini
400 TL.
Çadırlarıyla, hayvanlarıyla, palyaçolarıyla, trapezcileriyle Osmanlı’ya ilk sirk 1837 yılında bizzat dönemin padişahı II. Mahmut’un isteğiyle, Cumhuriyet döneminde ise önce 1931’de sonra 1936’da gelmiştir. Hayvan hakları savunucularının protestoları, eğlence anlayışının değişmesiyle bugün sirk artık ömrünü doldurmuş bir gösteri biçimi. Osmanlı şenliklerinde boy gösteren ateşbaz, perendebaz gib marifet sahiplerinin hünerleri sirk programında karşımıza çıkar. Fikret Mualla trajik hayatına inat neşeli “Kırmızı
300 TL.
Elinizdeki bu kitapta Güney Kafkasya’daki bağımsız cumhuriyetlerin coğrafi, demografik, etnik ve istatistiki özellikleri incelenmiştir. Ülkelerin iç ve dış politikaları, 21 yüzyılda yaşadıkları sorunlar, çevre ülkelerle ilişkileri, tarihi, siyasi, ekonomik ve kültürel durumları ele alınmıştır. Benzer şekilde Kuzey Kafkasya’da yer alan Rusya Federasyonu’na bağlı özerk cumhuriyetlerin de idari yapıları, etnik, ekonomik, kültürel durumları ve sorunları incelenmiştir. Kitabın en dikkat çekici özelliği bölgesel
300 TL.
“Bu eser bir Giriş ve dört bölümden meydana gelmektedir. Birinci Bölümde Türk yazar Ahmet Ümit’in Sultanı Öldürmek adlı romanının, İkinci Bölümde Rus yazar Fyodor Mihayloviç Dostoyevski’nin Suç ve Ceza romanının, Üçüncü Bölümde Amerikan yazar Thomas Harris’in Kuzuların Sessizliği romanının ve son olarak da Dördüncü Bölümde İngiliz yazar Paula Hawkins’in Trendeki Kız adlı romanının özetleri verilmiş, hemen sonrasında ise psikolojik tahlilleri yapılmıştır. Bu tahliller yapılırken özellikle psikoloji sözlükler
250 TL.
19 yüzyılın son çeyreğinde İngiltere, Fransa ve İtalya’nın, Kızıldeniz’in batı sahillerinde sömürge idarelerini kurmaları, bölgedeki siyasi dengeleri tamamıyla değiştirdi. Kızıldeniz coğrafyasında meydana gelen bu değişim, Osmanlı İmparatorluğu’nun Hicaz ve Yemen Vilâyetlerindeki konumunu etkilemişti. Tüm bunların yanında bölgede bir zamanlar meşru bir ticaret olan köle ticareti, 1890 yılında imzalanan Brüksel Senedi ile uluslararası alanda yasaklanmıştı. Kızıldeniz’deki köle ticaretinin yasaklanmasıyla bir
200 TL.
Propp, masalda yalnızca adlandırmaların değiştiği ve eylemlerin sürekli sabit kaldığı düşüncesiyle tezini inşa eder. Benzer bir biçimde günlük hayata da uyarlanabilecek bu yaklaşım, masalın da doğası ve gerçekliğiyle ilgisi bakımından önemlidir. Belki de masallarla ilgili sorulması gereken tek ve en önemli soru, davranış kalıpları sunan bir metin olarak masalın gerçeklikle örtüşüp örtüşmediği, bir başka ifadeyle masaldaki davranış kalıbının antik zamanlardan günümüze dünyada bir yerinin olup olmadığıdır. 69
400 TL.
Bugün Nahçıvan sınırları içerisinde bulunan Alıncak Kalesi, Ortaçağın ele geçirilmesi imkânsız görülen en önemli kalelerinin başında gelmektedir. Kalenin daha geç dönemlere ait bir yapı olduğunu söylesek de bu tezi ispatlayacak somut veriler mevcut değildir. Öte yandan Ortaçağda birçok devletin idaresinde kalan kale, birçok muhasara ve tahrip gördü. Bu muhasaralara karşı kalenin en uzun direnişi ise şüphesiz yenilgi yüzü görmemiş olan Emir Timur ve onun ordularına karşı oldu. Kale, ancak Timurlu ordularının
135 TL.
Tükendi
Sade bir sanat malzemesi gibi görünebilecek olan ama güzellik olgusu için neredeyse en büyük nişane olarak değerlendirilebileceğimiz “ışık” kavramı, bütün döneme hâkim bir estetiğin belirleyiciliğinde ortaya çıkmıştır. Işık, güzellik mevhumunda hâkim bir konumdadır. Özünde ışık ve parlaklık barındıran objeler doğal olarak güzel kabul edilir. Kavram, mazmun tekrarını aşan bir düzleme sahip olarak güzelliğin usaresi hâlinde kendisini metinlerde sık biçimde göstermekte ve güzelliğin kaynağı olabilecek metafizi
180 TL.
Alman Şarkiyatçılar içerisinde önemli bir yeri olan Prokesch-Osten, Şark hakkında yazdığı kitap ve makaleleriyle meşhurdur. Metternich’in “Şark’taki en dürüst ve zeki muhabirimiz” diye tarif ettiği, Avusturya’nın çıkarlarını korumadaki katı tutumu ve disiplinli tavrı Bismarck’ı dahi rahatsız eden önemli bir isimdir. Bu kitapta Prokesch’in hayat hikayesinin yanında asıl konu O’nun İstanbul elçiliğidir. 1856-1871 arası elçilik yıllarındaki faaliyetleri üzerinden Osmanlı- Avusturya ilişkileri incelenmektedir.
150 TL.
Bu çalışmanın özünü; bugün Sivas Gölova ilçesine bağlı Yukarı Tepecik (Baru) köyü hakkında genel tarihi ve toponomik bilgiler ile Osmanlı ilk nüfus sayımındaki hane bilgilerine dayalı nüfus-aile bilgileri ve önceki köy muhtarlarından rahmetli Dursun Demir arşivinden bugüne kalan belgeler oluşturmaktadır. Köyler bazı illerimizin büyükşehir yapılmasıyla idari tarih kayıtlarında artık mahalle olarak yer alsa da köy ve muhtarlıklar tarih ile sosyolojinin en önemli konusu olarak Türk tarihinde ve kültür hayatınd
250 TL.
Osmanlı dönemine ait biyografik çalışmaların büyük bir çoğunluğu İmparatorluğun merkezi kurumlarında rol almış tarihi kişilikler üzerine yoğunlaşır. Hakan Kaya, Osmanlı Devleti’nde Bir Nakşibendi Şeyhi: Aziz Mahmud Urmevi adlı çalışmasıyla İmparatorluğun doğusunda güç ve nüfuz sahibi olmuş önemli bir tarihi kişiliğe yoğunlaşarak merkez-taşra ilişkisine dair kayda değer analizler yapıyor. 16 yüzyılda Osmanlı ve Safevi devletleri arasındaki savaşlar sonrasında Diyarbekir’e göç eden ve dinî kimliğiyle orada ön
250 TL.
20. yüzyıl başında Türkçe sözlerle bestelenen tangolar batı tarzı tango formunda bestelendiği gibi nihavend, rast, kürdi hicazkar vb. makamlarla da bestelenmiş ve Türk müziğinin bir formu olmuştur. Tangoların sözleri aşk, arzu, özlem, hüsran, sitem temaları etrafında yazılmıştır. Bazen, “Türk Kahvesi” isimli tangonun sözlerinde olduğu gibi, tango ile bağdaştırmadığımız ama bize özgü kültürel unsurlar da tango sözlerine girmiştir. Sevgilim senin gözünün rengi Güzel gözlerin kahverengi Tazeledi bendeki hev
300 TL.
Çinggis Han’ın miras bıraktığı geniş imparatorluk, kendisinin ölümünden kısa bir süre sonra iç savaşın eşiğine gelmişti. Çinggis Han’ın torunu Güyük Ka’an (ö. 1248) hazırladığı elit birliklerle Batu Han’ın üzerine askerî harekâta girişti ve yolda âniden ölmeseydi Moğol İmparatorluğu çok kanlı bir iç savaşa sahne olabilirdi. Fakat bu yıllarda Moğol soylu sınıfı içerisinde farklı düşüncelere sahip bir kişi, Çinggis’in torunu, Tuluy’un oğlu ve gelecekteki hükümdar Kubilay bulunuyordu. Moğol idealini, farklı bi
200 TL.
Sıralama : Göster :
Toplam 838 kayıt bulunmuştur Gösterilen 40-60 / Aktif Sayfa : 3