Sonucu Daralt
Yayıncı Kategori
(x)Edebiyat
Yayıncı
Eser Sahibi
Sıralama : Göster :
Toplam 89 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Cüce Kitabı ; Mısır, Mezopotamya, Eski Yunan, Roma dünyasında ve Türk kültüründe cücelik olgusunu ve algısını ortaya koymakta ve cücenin metinlerde, masallarda, toplum hayatındaki yerini incelemektedir. Cüce; Osmanlı şiirinde, Grimm masallarında var olduğu gibi hayal perdesinde de ‹stanbul ağızıyla konuşan ancak r ve s seslerini telaffuz edemeyen Bebe Ruhi tiplemesiyle yer alır. Cüce ile en yakından aşina olduğumuz metin herhalde Pamuk Prenses masalıdır; büyük ihtimalle bu masaldaki cücelerin ilham kaynağı
180 TL.
Dedikodu Kitabı; Tanpınar'ın, Halide Edip'in, Hüseyin Rahmi'nin romanlarında, mesnevilerde, Anadolu menkıbelerinde dedikodunun çehresini incelemektedir. Eski Türkçede dedikodu yapmak anlamında söz sab elet- laf ve söz iletmek, etin ye- etini yemek gibi deyimler kullanılmıştır, dedikodu kelimesi 17 yüzyıl itibariyle varlık göstermektedir. Anadolu ağızlarında dedikodu anlamına gelen -çañ çañgara etmek gibi- zengin bir sözcük repertuarı vardır. Dedikodu bir iletişim yoludur. Dedikodu, dedikodu yapan tarafları
180 TL.
Bu kitap; Batı, Kuzey, Doğu ve Sibirya sahası Türk Dünyası bilmecelerini bir araya getirmekte, çeviri ve dizinleriyle birlikte okuyucuya sunmaktadır. Batı Türkçesi sahasında Türkçenin şu lehçe ve ağızları yer almaktadır: Türkiye Türkçesi, Batı Trakya Türkçesi, Bulgaristan Türkleri Türkçesi, Makedonya Türkleri Türkçesi, Kosova Türkleri Türkçesi, Kıbrıs Türkçesi, Ahıska Türkçesi, Güney Azerbaycan Türkçesi, Kaşkay Türkçesi, Kuzey Azerbaycan Türkçesi, Karabağ Türkçesi, Türkmen Türkçesi, Kerkük Türkçesi, Gagavuz
2000 TL.
Müzayede Kitabı'nda edebiyattan örnekleriyle şehitlerin ardından şehit mezatları, açık artırmalarda sahip olma arzusunun kamçıladığı rekabet ve eşyanın esiri olmama kaygısı; sahada tespitlerle eşya, ev, yiyecek, güvercin, hayvan, sebze-meyve mezatları; müzayedeler; nizamnamelerden hareketle Osmanlının son yıllarında İstanbul'da mezat memurluğu ve müzayede şekilleri anlatılmaktadır.
200 TL.
Beden dili en az sözlü bir dil kadar zengindir. Dolayısıyla beden dilinin göstergelerinden olan jest ve mimiklerin tarih boyunca ve yaşadığı her coğrafyada insanın kendini ifade etme çabasını yansıtması açısından ne kadar önemli olduğu tartışılamaz. Kültürel ve yöresel algı farklılıkları dışında insanî duyguların göstergesi olması sebebiyle evrensel ve ortak bir dil özelliği de taşıyan beden diliyle ilgili çok fazla akademik çalışma yapılmadığı gözlenmektedir. Taşıdıkları anlamların edebiyat sanatıyla olan
340 TL.
Tükendi
Yazıcı Murtaza, para kazanma umuduyla eşini ve çocuklarını geride bırakarak memleketinden yola çıkmış ve işi gereği uzun seyahatlerde bulunmuş sıradan bir Osmanlı kâtibidir. Başlangıçta hemşehrileri aracılığı ile İstanbul'da iyi bir büroya girmeyi ve bahtı yaver giderse saygın ve geliri bol bir makam elde etmeyi düşünmesine rağmen 18 yüzyılın ilk yıllarında Arnavutluk'tan Basra'ya kadar sürüklendiği zorlu bir memuriyetle yetinmek durumunda kalmıştır. Daha da acısı on yıl boyunca evine hiç uğrayamamış, ailes
200 TL.
Kapıları seviyorum. Özellikle iffeti, onuru ve asaleti temsil eden iki kanatlı kapıları... Kapı iki kanatlı olmalı, tıpkı beyit gibi, kucaklamalı bütün yârânı, koruyup gözetmeli fukarayı ve garibi. Zira atalarımızdan öğrendiğimiz, ama unuttuğumuz hakikat şudur: Komşu kapısı, bazen sığınağı olur komşunun... Orada dertler paylaşılarak yele verilir; gam, kasavet dağılır, nedâmet tecrübeye tebdîl eder, umut kaleminin ucu açılır. Kapılar, inşa eder insanı. Evet, insan kapıda insan olur. Bu kapı, sadece hâne-i sa
100 TL.
Afîfe Hanım Sergüzeşti yazma eserlerin çoğaldığı, bağımsız koleksiyon ve kütüphanelerin yaygınlaştığı 18 yüzyılın son çeyreğinde yazıya geçirilmiş mensur bir halk hikâyesidir. Yazıya geçirildiği dönem ve sonrasında belirli bir okur ve dinleyici kitlesine ulaşan bu hikâye, gerek konusu gerek karakter seçimi ile hikâye geleneğinin sınırlarını zorlayan özgün bir anlatıdır. Hikâyede, namusunu korumak adına iktidar sahibi erkeklerle mücadele eden iffetli bir kadının başından geçen maceralar sıra dışı bir kurguyl
150 TL.
İnsanlığın evrende varlığını birey olarak idraki öyle anlaşılıyor ki sevgiden ziyade korkuyla gelişip belirginleşmiş olmalı... Korku kültü ve bu kültün her geçen gün daha da iyi anlaşılıp incelenen incelikleri maalesef bütün çağdaş yorum ve yayılımlarda öncelik tanınarak ön plana çıkarılan sevgi kavramı ve kültünü açık ara geride bırakacak bir nicelik ve nitelikte görünmektedir. Bu tartışmada korku kültünün en yaygın ve yüreklerimizdeki en derin kökleri ve en yalçın uçurumları yansıtan anlatılar olarak memo
300 TL.
Ayrılık Kitabı; edebiyatımızın temel kaynaklarında -modern edebiyat, eski edebiyat, halk edebiyatında- ayrılığın bin bir çeşidini, acısını, zorluğunu ortaya koymakta, bu metinlerde ayrılığı nasıl ele aldığını incelemektedir. Ayrılığı ifade etmek için kullanılan sözcükler ve kalıp ifadeler -Kutadgu Bilig'den günümüze- dilin hangi kıvraklıkla ayrılığı dile getirdiğini göstermektedir. Hayattan ayrılık en keskin geçiş dönemidir. 1924'te yapılan Hayatınızın son deminde arzunuz nedir? anketi yapılmıştır. Neticesi
500 TL.
Meyhane Kitabı; İstanbul meyhanelerinin tarihini, meyhanelerden alınan avârız vergisini, klasik şiire yansıyan meyhane metaforunu, sultan şairlerin meyhaneye bakışını, modern dönem şiirinde meyhaneyi, meyhanelerde kurulan edebiyat mahfillerini, Agora meyhanesini, meyhanede içilen ve yenilen yiyecekleri, kabadayılık alt kültüründe meyhanenin yerini ve meyhane argosunu, Türk sinemasında ve gölge oyunlarında meyhaneyi ele almaktadır. *** 16 yüzyılda İstanbul'a gelen yabancı seyyahlar şehirdeki meyhane bolluğun
500 TL.
Bahâriye Mevlevîhânesi postnişini H. Fahreddin Dede'nin 58 yıllık yaşam hikayesi Beşiktaş Mevlevîhânesi'nde dünyaya gelmesiyle başlar. Beşiktaş Mevlevîhânesi İstanbul'da bulunan Mevlevî Dergâhları arasında iki kere yer değiştirmeye tâbi tutulmuş olmakla özellik kazanmıştır. Bunlardan birincisinde yer değiştirmiş olmasına rağmen eski ünvânını muhafaza etmiş, fakat ikincisinde adını yeri ile birlikte kaybederek Eyüp'te bulunan Bahâriye Mevlevîhânesi olarak devam etmişdir. Bununla beraber her üçünün de birbiri
200 TL.
Ben bir masayım benim de arkadaşlarım var. Dünyaya gelişim Feriköy'de marangoz Remzi beyin dükkanında duvar kenarında duran kayın ağaçların' sanatkâr elleriyle 1930'lu senelerde masa imal ederek olmuştu. Kayın ağaçları dükkâna malzeme olarak konmuş bekliyordu. Bir gün Remzi beyin dükkânına bir müşteri geldi ve masa yapıp yapamayacağını sordu. Remzi Bey de işinin ustası olduğu için onların istediklerinden arasını yaptı. Biz de arkadaşlarımla yaşantımıza başladık. Dört tane ayağımız vardı Remzi Bey cilalarımı
150 TL.
Gide gide bir sineğe düş oldum Yagin bildim şu sineğin işini Tuttum kılınç ile kestim kellesin Peşkeş ettik Kayseri'ye döşünü Sineği tutup meydana attılar Beş yüz kese akça yağın sattılar Kemiklerinden bir köprü çattılar Hesap ettik iki bindir yaşını Ol sineği gören kaçtı geriye Karşı koydu yüz bin atlı çeriye Kanatların yelken ettik gemiye Fil burnundan uzun gördüm kaşını Sinek vızıladı uçtu havaya Yağın süzdüm üç yüz altmış tavaya Yük eyledim doksan dokuz deveye Yedi dağ üstüne serdim leşini Derisini
600 TL.
Türkçemizi araştırmak ilkesi çerçevesinde 34 yıldır birçok çalışmaya destek olan Elginkan Vakfı 24-26 Nisan 2019 tarihlerinde İstanbul'da Geçmişten Günümüze Seyahat Edebiyatı konulu bir kurultay gerçekleştirmiştir. Elginkan Vakfı Türk Dili ve Edebiyatı kurultaylarının dördüncüsü olan bu kurultayda Türk seyyahlar ve eserleri, yabancı seyyahlar ve eserleri, gezilen çoğrafya, seyahatnamelerde anlatılan sosyal hayat gibi konular ele alınmıştır. Bu kitapta kurultayda sunulan bildiriler yer almaktadır.
800 TL.
Alay etme; sosyalleşmek, çatışmaları çözmek, yaratıcı ve eğlenceli şekillerde zaman geçirmek gibi nedenlerle sosyal hayatın merkezinde yer alan bir olgudur. Bu olgu, ifade ve hareketlerdeki küçük değişimlerle aşağılayıcı ve küçük düşürücü bir hâl aldığı zaman oldukça rahatsız edici sonuçlara yol açabilir. Bünyesinde mizah, şaka, ironi, iğneleme vb. çeşitli kavramlar barındıran alay etmenin net ve yeterli bir tanımı da yapılamamıştır. Bu yönüyle söz konusu kavramın; duruma ve algı biçimine bağlı olarak kişid
350 TL.
Cumhuriyet sonrasında gelişen kültür ve sanat ortamında eser vermiş pek çok sanatkar söz konusudur. Bunların bazıları haklı olarak adları ve eserleriyle çok tanınan, bazıları ise siyasi sebeplerden ötürü adları etrafında büyük gürültüler koparılan kimselerdir. Ancak bazı sanatkarlar vardır ki fikir ve sanat dünyamızda takip ettikleri sağlam çizgilere rağmen kıyıda köşede kalmışlar, hatta unutulmuşlardır. Etrafında toplanmalar olmadığı, herhangi bir konuda istismara uygun düşmediği için edebiyatımızın unutul
23.15 TL.
Tükendi
Sıralama : Göster :
Toplam 89 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1