Sonucu Daralt
Yayıncı Kategori
Yayıncı
Eser Sahibi
Sıralama : Göster :
Toplam 934 kayıt bulunmuştur Gösterilen 180-200 / Aktif Sayfa : 10
Râmi Efendi, tasavvuf erbâbının bütün gayretlerine rağmen tasavvufî geleneğin, münevverler nezdinde itibarının zayıfladığı ve modern fikirlerin karalayıcı, yıkıcı tesiriyle sert bir biçimde yüzleştiği bir asırda yaşamıştır. Eserleriyle bu tahribâta karşı mücadele etmiş, bazen melül ve bedbaht hissetmiş, akidesini kendisine siper edinerek kûşe-i uzletine çekilmiştir. Her iki durumda da şahsı, âilesi, dervişleri, milleti adına çâreler bulmak için kendi ifadesiyle Bir Mevlevî gibi dönüp durmuş, boyadan bo
600 TL.
Ben bir masayım benim de arkadaşlarım var. Dünyaya gelişim Feriköy'de marangoz Remzi beyin dükkanında duvar kenarında duran kayın ağaçların' sanatkâr elleriyle 1930'lu senelerde masa imal ederek olmuştu. Kayın ağaçları dükkâna malzeme olarak konmuş bekliyordu. Bir gün Remzi beyin dükkânına bir müşteri geldi ve masa yapıp yapamayacağını sordu. Remzi Bey de işinin ustası olduğu için onların istediklerinden arasını yaptı. Biz de arkadaşlarımla yaşantımıza başladık. Dört tane ayağımız vardı Remzi Bey cilalarımı
150 TL.
Demokrat Parti muhalefet yıllarından itibaren devletin ekonomiye müdahil olmasını eleştirerek, ekonomik kalkınmanın yolunun özel sektöre imkânlar yaratmaktan geçtiğini savunmuştur. Demokrat Parti iktidarının ilk döneminde ithalatı kolaylaştırıcı yasalar çıkartılmış, kredi faizleri aşağı çekilerek özel sektörün daha fazla miktarda kredi kullanması cazip hale getirilmiştir. Ayrıca yabancı sermaye girişinin teşvik edilmesi amacıyla yasal düzenlemeler yapılmış, devlet tesislerinin özel sektöre devre konusunda ç
180 TL.
Tükendi
Elinizdeki, Türkiye Devleti'nin En Mühim ve Meşhur Esfarında 1244-45 (1828-29) Türkiye Rusya Seferi ve Edirne Muahedesi Vakitsiz Seferin İbret ve İntibah Dersleri adını taşıyan bu eser, Ferik Ahmed Muhtar Paşa tarafından kaleme alınmıştır. Pangaltı Mekteb-i Harbiyye'de uzun müddet muallimlik yapan ve birçok devlet kademesinde görev aldıktan sonra Askeri Müze'yi kurup ilk müdürlüğünü üstlenen Ferik Ahmed Muhtar Paşa bu eserini 1926 yılında tamamlamış ancak kitap onun vefatından sonra 1928 yılında yayımlanmış
110 TL.
Tükendi
Mutasavvıf, şair, bestekâr Ahmet Avni Konuk (1868-1938), Osmanlı Devleti'nin son dönemlerinde tasavvuf sahasında yetişen en verimli müelliflerdendir. Çeşitli devlet hizmetlerinde bulunan ve Mesnevîhân Es'ad Dede'den Mesnevî okuyup icazet alan Konuk ,yazmış olduğu çok sayıda değerli esere, musiki ve edebiyattaki vukufiyetine rağmen,mahviyeti dolayısıyla zamanında çok az tanınabilmiştir. Başta Mesnevî Şerhi, Fîhi mâ fih, et-Tedbirâtu'l-ilahiyye, Lemeat, Risale-i Sipehsâlâr, İnsan-ı Kâmil tercümeleri gibi geri
600 TL.
Klasik Türk edebiyatı geniş bir coğrafyada, uzun bir zaman diliminde etkisini göstermiştir. Bu edebiyat aynı konular üzerinde durmamış, farklı konuları şiirlerinde işletmiştir. Klasik Türk edebiyatı şairleri toplumsal hayattan kopmamışlar, kendi kültürlerini şiirlerinde yansıtmışlardır. On sekizinci yüzyıl edebiyatı önceki asırlarda oluşan zevk anlayışları biçiminde gelişme göstermekle birlikte çok daha renkli ve zengin bir görünümdedir. Bu dönem şairlerinde yenilik arzusu bulunmaktadır. Yeni, farklı benze
180 TL.
Klasik Türk edebiyatı geniş bir coğrafyada, uzun bir zaman diliminde etkisini göstermiştir. Bu edebiyat aynı konular üzerinde durmamış, farklı konuları şiirlerinde işletmiştir. Klasik Türk edebiyatı şairleri toplumsal hayattan kopmamışlar, kendi kültürlerini şiirlerinde yansıtmışlardır. On sekizinci yüzyıl edebiyatı önceki asırlarda oluşan zevk anlayışları biçiminde gelişme göstermekle birlikte çok daha renkli ve zengin bir görünümdedir. Bu dönem şairlerinde yenilik arzusu bulunmaktadır. Yeni, farklı ben
180 TL.
The Turkish art, which can be traced over a period of more than three thousand years and spread over a wide geography, has been trying to be introduced with the increasing number of studies in the last century. This civilization, which contains works in all branches of the art, has a great richness for new studies and discoveries. The studies discussed in different geographies show that there is a unity and continuity in Turkish Art. The most competent and beautiful examples of various branches of the art,
540 TL.
Tükendi
Yavuz Sultan Selim döneminde Osmanlı hâkimiyetine giren Adıyaman, idarî yapılanmada Maraş Eyaleti'ne bağlıdır. Maraş Eyaleti içerisindeki idarî yapılanmada ise Hısnı Mansur kazası Maraş Sancağı'na; Behisni, Gerger, Kahta ve Samsat kazaları ise Malatya Sancağı'na bağlıdır. Söz konusu kazalardan her birinin, Osmanlı hakimiyetine girdikten sonra sınır kalesi olma özelliklerini kaybetmeleri ve ticaret yollarının uzağında kalmaları askerî ve idarî önemlerini kaybetmelerine neden olmuştur. Söz konusu kazalar içer
350 TL.
Konusu Türkiye'deki 2. Abdülhamid Camileri olan bu çalışma 2. Abdülhamid'in tahta geçtiği 31 Ağustos 1876 tarihi ile saltanattan indirildiği 27 Nisan 1909 tarihleri arasındaki 33 yıllık zaman dilimini kapsamaktadır. Elinizdeki eser günümüz Türkiye'sindeki Abdülhamid tarafından yaptırılan camilerden oluşmaktadır. Kitap özellikle arşiv belgelerine dayanarak bizzat 2. Abdülhamid tarafından tamamen kendi kesesinden- yaptırıldığı tespit edilen toplam 49 adet cami kitaba alınmış, yapıların Osmanlı mimarisi ile sa
600 TL.
Gide gide bir sineğe düş oldum Yagin bildim şu sineğin işini Tuttum kılınç ile kestim kellesin Peşkeş ettik Kayseri'ye döşünü Sineği tutup meydana attılar Beş yüz kese akça yağın sattılar Kemiklerinden bir köprü çattılar Hesap ettik iki bindir yaşını Ol sineği gören kaçtı geriye Karşı koydu yüz bin atlı çeriye Kanatların yelken ettik gemiye Fil burnundan uzun gördüm kaşını Sinek vızıladı uçtu havaya Yağın süzdüm üç yüz altmış tavaya Yük eyledim doksan dokuz deveye Yedi dağ üstüne serdim leşini Derisini
600 TL.
İnsan insana ne kadar benzerse, şehir de şehire o kadar benzer. Huyları, havaları, özleri, sözleri, suretleri, zevkleri, keyifleri benzese de asla aynı olmazlar. Hafızada biriken anılar, zamanda demlenen alışkanlıklar, unutulan ya da söze yüklenen hikayeler insanı şehre bağlar. Şehrin tarihî serüveni, insanların ömürlük yazgılarıyla örülür. Tabirin Sığmaz Kaleme, bir şehrin dokusunda yer alan, bir ömürlük misafirlikler derlemesidir. 12 yıllık zaman aralığında kendileriyle söyleşilen ve hâlleşilen insanla
400 TL.
Alay etme; sosyalleşmek, çatışmaları çözmek, yaratıcı ve eğlenceli şekillerde zaman geçirmek gibi nedenlerle sosyal hayatın merkezinde yer alan bir olgudur. Bu olgu, ifade ve hareketlerdeki küçük değişimlerle aşağılayıcı ve küçük düşürücü bir hâl aldığı zaman oldukça rahatsız edici sonuçlara yol açabilir. Bünyesinde mizah, şaka, ironi, iğneleme vb. çeşitli kavramlar barındıran alay etmenin net ve yeterli bir tanımı da yapılamamıştır. Bu yönüyle söz konusu kavramın; duruma ve algı biçimine bağlı olarak kişid
350 TL.
Türkçemizi araştırmak ilkesi çerçevesinde 34 yıldır birçok çalışmaya destek olan Elginkan Vakfı 24-26 Nisan 2019 tarihlerinde İstanbul'da Geçmişten Günümüze Seyahat Edebiyatı konulu bir kurultay gerçekleştirmiştir. Elginkan Vakfı Türk Dili ve Edebiyatı kurultaylarının dördüncüsü olan bu kurultayda Türk seyyahlar ve eserleri, yabancı seyyahlar ve eserleri, gezilen çoğrafya, seyahatnamelerde anlatılan sosyal hayat gibi konular ele alınmıştır. Bu kitapta kurultayda sunulan bildiriler yer almaktadır.
800 TL.
XVI. yüzyıl hil'atların en çok verildiği merasim olan sur-ı humayunlarda dağıtılan hil'at sayısı dört bine ulaşmıştı. Bu duruma bir diğer örnek ise; IV. Mehmet'in 17. yüzyılda Şehzadelerin sünneti dolayısıyla kutlamaya gelen ve armağanlarını sunan vezirlere seraser kaplı samur kürkler verilmişti. 1675 yılında yapıla bu şenlikte esnafa ancak dördüncü gün de geçiş sırası gelmiş ve kürkçüler onuncu günde padişah huzurundan geçmişlerdir. Bu geçiş merasimini canlı bir tasvirle anlatan Evliya Çelebi kürkçülerin g
300 TL.
Osmanlı devirlerinde daha ziyade esnaf grupları arasında bir oto-kontrol sistemi olarak uygulanan kefalet sisteminden, asayişin temini için de yararlanılırdı. Nitekim Sultan III. Selim, ıslahat faaaliyetlerine güvenli bir zemin hazırlamak gayesiyle iktidarının ilk yıllarından itibaren düzenli aralıklarla İstanbul esnaf grupları iş mahalleri, medreseler, hanlar, hamamlar, bekar odaları gibi yerlerde bulunanların sayımlarını yaptırmıştır. Neticesinde kefalet veya yoklama defterlerinden bir seri oluşmuştur. Bu
100 TL.
Tükendi
Kazvinî'nin Âsâru'l-Bilâd ve Ahbâru'l-İbâd adlı eseri, tarihî coğrafya alanının önemli bir eseri olmasına rağmen, gerek Türkiye'deki ve gerekse yurt dışında yapılan akademik içerikli yayınlarda yeterli ilgiyi görmemiştir. Bunun nedenlerinden birisi olarak yazarın diğer eseri Acâibü'l-Mahlûkât ve Garâibü'l-Mevcûdât'ın daha çok ilgi görmesi gösterilebilir. Zira bu eser uzun yıllar Osmanlı medreselerinde okutulmuştur. Ama Kazvinî'nin daha çok bölgesel coğrafya ile alakalı olan Âsâru'l-Bilâd ve Ahbâru'l-İbâd'ı,
600 TL.
Kır serdarlığının ortaya çıkışını isminden de anlaşılacağı gibi özellikle uzun süren savaşların, isyanların ve sosyal kargaşanın duraklama döneminden başlayarak sürekli hale gelmesinden itibaren kırsal alanlarda ortaya çıkan eşkıyaları ortadan kaldırmak ve buralarda güvenliği sağlamak için oluşturulduğunu düşünmekteyiz. Kır serdarlığıyla ilgili belgelerin içeriğine bakıldığında ilk dönemlere ait olanların içeriğinde daha çok yeniçeri asker kaçaklarının yakalanması ve bunların bulundukları bölgelerde meydana
150 TL.
Tükendi
İşkodralı İbrahim Fehmî Divanı, edebiyatımızın önemli manzum örnekleri arasında yer alır. Eserdeki muhteva, Fehmî'nin yoğun duygu ve düşünce dünyasına dair önemli ipuçları vermektedir. Eserde Fehmî'nin klâsik şiir özelliklerinin yanı sıra, mazmun arayışı bağlamında yeni tarz ve üsluplarla, yeni muhteva ile yazdığı şiir örnekleri mevcuttur. Sembolik bir dilin kullanıldığı şiirlerde, farklı algı ve olguları görmek mümkündür. Şiirlerdeki âşık kavramını erdemli insan ve topluma simge değer olarak işleyen Fehm
80 TL.
Tükendi
Sıralama : Göster :
Toplam 934 kayıt bulunmuştur Gösterilen 180-200 / Aktif Sayfa : 10